İSO ve S&P Global tarafından yayımlanan Eylül 2023 ayı Türkiye PMI* (Satınalma Yöneticileri Endeksi) raporuna göre;
- Ağustos ayında 49,0 olan manşet PMI, Eylül’de 49,6’ya yükseldi ve imalat sektörünün performansında ılımlı düzeyde bir yavaşlamaya işaret etti. Söz konusu veri, faaliyet koşullarında yatay seyre yaklaşıldığını gösterdi. Diğer yandan, sektörün performansı üçüncü çeyrek boyunca zayıflama kaydetti.
- Üretim üst üste üçüncü ay yavaşlamakla birlikte bu yavaşlama ılımlı düzeyde ve bir önceki anket dönemine göre düşük oranda kaydedildi. Üretimin ivme kaybettiği firmalar bu durumu genellikle zayıf piyasa koşullarına ve yeni siparişlerdeki azalmaya bağladı. Öte yandan, bazı firmalar ay içerisinde talebin dirençli kaldığını belirtti.
- Hem toplam yeni siparişler hem de yeni ihracat siparişleri Eylül ayında azalmaya devam etti, ancak düşüşler Ağustos ayına göre daha düşük bir hızda gerçekleşti.
- Liradaki değer kayıplarına bağlı olarak girdi maliyetleri üçüncü çeyrek sonunda keskin artışını sürdürdü. Ancak enflasyon oranı Ağustos ayına göre oldukça yavaşladı ve Mayıs’tan bu yana en zayıf seviyede gerçekleşti. Buna bağlı olarak, nihai ürün fiyatları enflasyonu da bir önceki anket dönemine kıyasla belirgin bir şekilde azaldı.
- Son veriler, istihdamda çok sınırlı bir artış olduğuna işaret etti ve böylece mevcut artış eğilimi beşinci aya ulaştı.
- Firmalar, yeni siparişlerdeki zayıflık nedeniyle satın alma faaliyetlerini ve girdi stoklarını azaltmaya devam etti, ancak söz konusu düşüşler Ağustos ayına göre daha ılımlı düzeyde kaydedildi.
- İmalatçılar 2023’ün genelinde olduğu gibi Eylül ayında da girdi satın alımlarında teslimat gecikmeleriyle karşı karşıya kaldı. Anket katılımcılarına göre, tedarikçilerin performansındaki bozulma, yüksek nakliye maliyetleri ve mal ithalatındaki zorluklardan kaynaklandı.
Söz konusu raporu ekte paylaşıyoruz. Lütfen "Doküman"a tıklayınız.
(*) PMI’ların 50’den büyük olması önceki aya kıyasla bir iyileşmeye ya da artışa işaret ederken 50’den küçük rakamlar önceki aya göre kötüleşme ya da düşüş olarak değerlendirilmektedir. Endeksler, esas alınan ekonomi ya da sektörün faaliyet koşullarındaki değişimin nicel büyüklüğünü değil, yönünü göstermesi açısından bir eğilim göstergesi özelliği taşımaktadır.