İSO ve S&P Global tarafından yayımlanan Nisan 2023 ayı Türkiye PMI* (Satınalma Yöneticileri Endeksi) raporuna göre;
- PMI Endeksi Mart 2023 ayında 50,9 değerindeyken Nisan 2023 ayında 51,5 olarak ölçüldü ve üst üste dördüncü ay eşik değer 50,0’nin üzerinde gerçekleşti. Böylece sektörde Aralık 2021’den bu yana en belirgin iyileşme kaydedildi.
- Talep koşullarındaki güçlenme sonucu yeni siparişler ve üretimde artışlar görüldü. Şubat ayındaki depremin ardından devam eden toparlanma nedeniyle bazı şirketler iş yüklerinin arttığını belirtti. Toplam yeni işler, yeni ihracat siparişleri ve üretimdeki artışlar Mart ayına göre daha hızlı gerçekleşti. Üretimdeki genişleme son 20 ayın en yüksek oranında kaydedildi.
- Nisan’da depreme bağlı aksamaların doğrudan gözlendiği başlıca alan tedarik zincirleri oldu ve firmalar ham madde temininde yaşanan zorlukların devam ettiğini bildirdi. Teslimat sürelerinde üst üste dördüncü ay artış görüldü.
- İmalatçılar iş yüklerindeki artış nedeniyle satın alma faaliyetlerini yaklaşık bir buçuk yıldır ilk kez artırdı. Buna rağmen teslimatlarda ortaya çıkan gecikmeler girdi stoklarının artmasına engel oldu.
- Bazı firmalar ikinci çeyreğe çalışan sayılarını artırarak başladı. Bununla birlikte, erken emeklilik yasasının yürürlüğe girmesinin ardından gerçekleşen işten ayrılmalar, istihdamın hemen hemen yatay seyretmesine yol açtı.
- Ham madde maliyetlerindeki yükseliş ve liradaki zayıflığa bağlı olarak girdi fiyatlarındaki keskin artış Nisan ayında da devam etti. Yine de enflasyon oranı, yıl başından bu yana en düşük düzeye geriledi. Bazı firmalar bu gelişmeyi enerji fiyatlarındaki düşüşe bağladı. Benzer şekilde, nihai ürün fiyatlarındaki artış da Ağustos 2022’den bu yana en düşük oranda gerçekleşti.
Söz konusu raporu ekte paylaşıyoruz. Lütfen "Doküman"a tıklayınız.
(*) PMI’ların 50’den büyük olması önceki aya kıyasla bir iyileşmeye ya da artışa işaret ederken 50’den küçük rakamlar önceki aya göre kötüleşme ya da düşüş olarak değerlendirilmektedir. Endeksler, esas alınan ekonomi ya da sektörün faaliyet koşullarındaki değişimin nicel büyüklüğünü değil, yönünü göstermesi açısından bir eğilim göstergesi özelliği taşımaktadır.