İSO ve S&P Global tarafından yayımlanan Temmuz 2024 ayı Türkiye PMI* (Satınalma Yöneticileri Endeksi) raporuna göre;
- Haziran ayında 47,9 olan manşet PMI, Temmuz’da üst üste beşinci ay azalarak 47,2 seviyesine geriledi ve sektörün faaliyet koşullarında belirgin bir yavaşlamaya işaret etti. Söz konusu yavaşlama, geçen yılın Kasım ayından bu yana en belirgin düzeyde gerçekleşti.
- Sektörün performansındaki bozulmada, zorlu piyasa koşulları nedeniyle yeni siparişlerde yaşanan keskin düşüş belirleyici oldu. Yeni alınan siparişlerde, Kasım 2023 ile aynı oranda olmak üzere son 20 aylık dönemin en sert düşüşü kaydedildi. Benzer şekilde yeni ihracat siparişlerinde de yılın üçüncü çeyreği daha belirgin bir yavaşlama ile başladı
- Talep koşullarındaki zayıflık, imalatçıların üretim düzeyini aylık bazda üst üste dördüncü kez azaltmasına yol açtı ve bu azalış Kasım 2022’den bu yana en yüksek oranda gerçekleşti. Personel yetersizliklerinin de üretim hacimlerini olumsuz etkilediği bildirildi.
- Yeni siparişlerdeki yavaşlamayla birlikte istihdam seviyeleri de düşüş gösterdi. Öte yandan istifalar ve emekliye ayrılmalar da bu gelişmede etkili oldu. Çalışan sayısındaki düşüş, son 21 ayın en yüksek hızında ölçüldü.
- Ham madde ve petrol fiyatlarındaki yükselişin yanı sıra Türk lirasının dolar karşısındaki zayıflığının da etkisiyle girdi maliyetleri Temmuz’da keskin bir artış kaydetti. Enflasyon oranları, girdi maliyetlerinde olduğu gibi nihai ürün satış fiyatlarında da Haziran ayına kıyasla yükseldi. Bununla birlikte satış fiyatlarındaki artış nispeten hafif gerçekleşti. Ham madde temininde yaşanan güçlükler ve yüksek nakliye maliyetleri nedeniyle tedarikçilerin teslimat süreleri artmaya devam etti.
- Satın alma faaliyetleri ise belirgin bir şekilde azaltıldı ve söz konusu azalış Kasım 2022’den bu yana en belirgin düzeyde kaydedildi. Ayrıca girdi ve nihai ürün stok seviyelerinde de düşüş gözlendi.
Söz konusu raporu ekte paylaşıyoruz. Lütfen "Doküman"a tıklayınız.
(*) PMI’ların 50’den büyük olması önceki aya kıyasla bir iyileşmeye ya da artışa işaret ederken 50’den küçük rakamlar önceki aya göre kötüleşme ya da düşüş olarak değerlendirilmektedir. Endeksler, esas alınan ekonomi ya da sektörün faaliyet koşullarındaki değişimin nicel büyüklüğünü değil, yönünü göstermesi açısından bir eğilim göstergesi özelliği taşımaktadır.